Daha önce yayımladığımız "maç günü" değerlendirmesi formatında bir değişikliğe gidiyoruz. Bunun sebebi özellikle çalışan insanlardan oluşan blog kadromuzun o maç günündeki tüm maçları ( özellikle de gece 01:00'daki) izleyemeyebilme ihtimali. Eksik maç günü değerlendirmeleri yerine maç maç ele alacağız ve kalan hikayeleri de ekstra yazılarla tamamlamaya çaba göstereceğiz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.
***
Gelelim Belçika-Cezayir Maçı'na. Kağıt üstünde favori Belçika idi ancak maçın ilk yarısında bir futbolseverleri biraz hayal kırıklığına uğrattı. Cezayir sahaya maçı kendi sahasında kabul edip kontra ataklarla gol arayan bir anlayışla çıktı. Bunda çok başarılı değillerdi. Ancak ender yakaladıkları atak fırsatlarından birinde gereksiz bir penaltı yaptıran Belçika defansı Cezayir'i 1-0 öne geçirdi.
Penaltıdan sonra oyun tekrar eski formatına döndü. Belçika kapalı defansı aşamıyor, 18 dışında attıkları şutlar ile gol arıyordu. Witsel dışında da kaleyi tuturabildikleri pek söylenemez. İlk yarının sonlarına doğru birkaç duvar pası denemesi ile ceza sahasına girdiler ancak onda da son vuruşlarda başarılı değillerdi.
İkinci yarıda gelen oyuncu değişiklikleri ile Belçika toparlandı. Özellikle Fellaini gibi bir tecrübenin oyuna girişi ve hemen akabinden attığı kafa golünden sonra artık oyun Belçika için daha kolaydı. Zira Cezayir oyun planında hiçbir değişikliğe gitmedi. Kapanmaya ve gol yememeye niyetliydiler. Ancak Belçika ikinci golü bulduğunda bu plan tamamen yıkıldı.
Turnuvanın gol ortalamasını koruyan ancak seyir zevki açısından keyifsiz bir maçı daha geride bıraktık. Gözler şimdi turnuvanun ev sahibi ve favorisi Brezilya'nın ikinci maçında. Bakalım Meksika neler yapacak.
Sevgi ve Saygılarımla,
Umut Dülger
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder