16 Haziran 2014 Pazartesi

Brezilya 2014: 4. Maç Günü Değerlendirmesi

15 Haziran 2014

Turnuvanın ilk üç maç gününde gerek süpriz galibiyetler gerekse güzel oyunları ile Güney Amerika takımları yükselişe geçmişti. Ancak bugün oynanan maçlarda Ekvador'u biraz ayrı tutarsak özellikle mücadele ve futbol oynama çabasını pek göremedik. Brezilya'nın ev sahibi olarak adlandırıldığı turnuvada gördük ki; asıl ev sahibi tüm Güney Amerika. Bu nedenle bence Güney Amerika takımları ilerleyen maçlarda bu avantajı daha iyi kullanmalı ve ayaklarına gelen fırsatı tepmemeliler.



Bir diğer konu da Brezilya 2014'de uygulanacağı duyurulunca merakla beklenen Gol Çizgisi Teknolojisi; bu teknoloji bildiğiniz üzere top kale çizgisini geçtiği an hakemin kolundaki saatte yazılı olarak "GOL" ibaresi ve titreşim ile bilgi veriyor.


Bugün oynanan Fransa-Honduras maçında Fransa'nın ikinci golünde kaleci Vallederas'dan seken topun çizgiyi geçtiğini hem hakeme hem seyircilere kesin bir şekilde gösterdi. Ancak hakemin gol kararını daha kararlı ve hızlı bir şekilde uygulaması gerekiyor.

Ayrıca bugün itibari ile toplamda 12 maç tamamlandı ve 37 gol atıldı. Bu da bir önceki kupanın 16 maçında atılan 26 gole oranla hayli yüksek bir istatistik. Tabii bizler için sevindirici ve umarım böyle sürer.

İsviçre: 2 - Ekvador: 1

Maçın artık son anlarıydı ve ben turnuvanın ilk beraberliği için özellikle de Ekvador'un olası bir galibiyeti kaçıracak olması için üzülüyorken İsviçre 90+3'de Seferoviç ile galibiyeti getiren golü attı. Bu golü daha dramatik yapan Ekvador'un otuz saniye kadar önce çok net bir fırsatı kaçırması idi. Birkez daha atamayana atmışlardı.

İsviçre dünya sıralamasındaki yeri ve kalbur üstü oyuncularının yarattığı beklentinin aksine çok da iyi oynamadı. Kişisel performanslar ile galibiyeti yakaladı diyebiliriz. Belki rakiplerini hafife aldılar -ki eğer turnuvayı takip ediyorlarsa bu hataya düşeceklerini sanmıyorum- belki hava şartları performanslarını etkiledi ama kesin birşey var ki turnuvada ilerlemek istiyorlarsa daha iyi olmaları şart. Şanslarına gruplarındaki diğer rakiplerinden biri Honduras ve Ekvador gibi zorlamayacağını düşünüyorum. Zorlarsa işte o zaman İsviçre'nin vay haline. Bugünkü kadar şanslı olmayabilirler.


Ekvador belli ki Kosta Rika ve Kolombiya gibi Güney Amerika takımlarının performanslarından kendine dersler çıkartmış. Eğer oynarlarsa birşeyler yapabileceklerinin bilinci ve cesareti ile mücadele ettiler. Özellikle Montero ve Enner Valencia'nın oyunları alkışlanacak nitelikteydi. Ülkenin en kariyerli ve iyi oyuncusu olarak gösterilen Antonio Valencia ise maalesef takımının bir kişi eksik oynamasına sebep oldu.


Her ne kadar çoğu zaman inkar etsek de futbolda şans çok etkili bir faktör. Kaleciyi geçen ve rakibe çarpıp kaleye doğru giden top kaleyi bulsa şimdi çok farklı şeyler yazıyor olabilirdik. Ekvador en azından futbolseverlerin saygısını kazanmayı başardı. Umarım gruba renk getirmeye devam ederler.

Fransa: 3 - Honduras: 0

İzlemeyenler için baştan söyleyeyim skor maalesef aldatıcı. Seyirci için tam da bitse de gitsek maçı oldu. Honduras, turnuvanın ilk üç gününde Güney Amerika takımlarının yakaladığı ivmeyi maalesef sürdüremedi. Kimse onlardan galibiyet beklemiyordu ancak iyi bir oyun oynasalar en azından bunun için çabalasalar çok daha güzel olacaktı.


Ancak kendi sahalarına çekilmeyi, hatta daha kötüsü maçın ilk anından itibaren faul pozisyonlarında abartılı sakatlık numaraları ile zaman kazanmaya çalışmaları antipati yarattı desem yanlış bir değerlendirme olmayacaktır.

Fransa'ya gelince; Hollanda'da Robben ne ise Fransa'da Ribery o ve eksikliğini Honduras karşısında bile hissettiler. Gruptan çıkmaları kesin fakat ileride dişli rakipler ile karşılaştıklarında oyunu çözmekte zorlanabileceklerini düşünüyorum. Hele ki sinir harbi olarak geçebilecek mücadelelerde eksik kalma potansiyelleri çok yüksek ( Pogba bugün Honduras forması giyseydi oyundan atılmıştı ).


Skor güzel, goller güzel fakat Fransa favorilerden biri olarak yoluna devam etmek isiyorsa daha tempolu ve üretken oynamak zorunda. En büyük silahları ise kesinlikle Benzema olacak. Formunun zirvesinde ve son 7 milli maçta 8 gol attı. Son vuruşlardaki becerisi artık doruk noktasına ulaşmış durumda. Eğer destek bulursa daha çok gol atacaktır.

Arjantin:2 - Bosna Hersek: 1

İlk yarı itibari ile oyun tamamen kilitlenmiş durumda. Her iki takımda önde basıyor, ikili mücadelelerde sert oynuyor ve alan daraltıyor. Bir de bunlara düşük pas yüzdesi eklenince takımlar oyun kurmak ve pozisyon kurmakta zorlanıyor.


Şansı yaver giden ve golü erken bulan Arjantin'in bu durumu değiştirmek gibi bir niyetini göremedim. Bosna Hersek ise duran toplarda penaltı noktası üzerine yaptıkları ortalar ve araya atmaya çalıştıkları paslar ile az da olsa gol arayan taraf oldu. Ancak Van Persie'nin kafa golündeki gibi top kontrolü beklemeden gelişine vurma cesaretini henüz bulamadıkları için çok da etkili olamadılar.

İkinci yarıya Higuan ve Gago değişiklikleri ile başlayan Arjantin'in oyununda çok fazla bir değişiklik olmadı. Bosna Hersek'de de değişen birşey olmayınca oyunun kilidi açmak kişisel becerilere kaldı. 65. dakikada sevdiği tipte bir koşu sırasında topu alan Messi güzel vücut çalımı ile rakiplerini ekarte etti ve golü buldu. Messi'nin gol sevinci de üzerindeki baskıyı anlatır nitelikteydi.


Bundan sonra her iki takımda o sıkı pres ve alan daraltmadan vazgeçti. Bu da Arjantin'de Di-Maria gibi oyuncuların daha hareketlenmesini sağlasa da günün hayal kırıklıklarından olan Aguero'nun beceriksiz ve isteksiz oyunu Arjantin'in yeni bir gol kazanmasına engel oldu.

Bosna Hersek tarafında ise Dzeko arkadaşlarından top beklemek dışında hiçbirşey yapmadı. Sanırım çoktan tatile başlamış. Sonradan oyuna giren İbiseviç'in bulduğu pozisyonu gole çevirmesi ile ümitlense de Bosna Hersek'in nefesi ve gücü bir beraberlik golüne yetmedi.

Arjantin beklentilerin altında kalsa da çok büyük bir süpriz olmadığı sürece gruptan çıkacaktır. Bosna Hersek ise cesur oynarsa kalan rakiplerini eleyebilir ancak gol pozisyonları konusunda ciddi şekilde çalışmaları gerekiyor. Zira artık eleme grubunda değiller.

Yeni günde bol gollü ve mücadele dozu yüksek maçlar diliyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,

Umut Dülger

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder