A Grubu'nun ikincisinin belirleneceği düşünülen maçın taraflarından Meksika buraya kadar "skoru korumak" ve ani ataklarla etkili olmaya çalışmak gibi bir taktik ile geldi. Zaten sadece bir gol atarak dört puan toplamaları da bundan dolayı. O yüzden eğer Hırvatistan gol yer ise telafi etmesei çok zor olabilir.
Hırvatistan ise biraz da hakemlerin katkısı ile ilk maçını kaybetti ama ikinci maçında Mandzukic'in de dönüşü ile çok etkili oldu ve üç puan ile bu maça çıktı. Maçta beraberlik Meksika'ya yetiyor olacak o nedenle daha çok çabalaması gereken taraf Hırvatistan olacaktı.
İlk onbeş dakika Hırvatistan adeta Meksika kalesini ablukaya aldı. Sağlı sollu kazanılan kornerler ve hızlı ataklar ile etkili olmaya çalıştı ama çok net bir fırsat yakalayamadı. Onbeşinci dakikadan sonra Meksika sabırlı paslaşmalarla dengeyi kurmaya çalıştı. Ve tam bu dakikalarda Herrera'nın çıkardığı şut Hırvat kalesinin üst direğinde patladı. Meksika "buradayım" dedi adeta.
Ondokuzuncu dakikada da Peralta araya atılan bir topta kaleci ile burun buruna kalmasına rağmen topu kontrol edemeyip; Meksika adına önemli bir fırsatı kaçırdı. 25. dakikaya kadar maç bu şekilde devam etti. Akabinde bir beş dakika kadar Hırvatistan etkili oldu ancak uzaktan attıkları şutlar kaleyi bulmadı. Bu dakikadan sonra Meksika tempoyu arttırmamasına rağmen daha etkili olan taraftı. Maçta gol sesi çıkmadıkça oyuncunlar arasında elektriklenmeler yaşanmaya başladı. İlk yarı bu gergin dakikaların sonunda bitti.
İkinci yarıda Hırvatistan ihtiyacı da olması sebebiyle daha atak görünen taraftı. Ancak bu atakları hep bir karambol havasında idi. Bir türlü net, pozisyona girmelerini sağlayacak paslar, ortalar gelmiyordu. Meksika ise tamamen kapanmayan fakat çok da açılmak gibi bir arzusu olmayan şekilde oynuyordu. Orta sahada yaptığı presle kaptığı toplarla hızlı hücumlar yaparak etkili olmaya çalışıyordu.
Bu hızlı ataklardan birinde 63.üncü dakikada Srna Meksikalı oyuncuların bir şutunu kaleci edasıyla kurtarınca ve hakemde bunu görmediğini iddia edince maçtaki tansiyon bir hayli arttı. Meksika bu andan sonra da oldukça atak bir görüntü çizdi. Sanki gole ihtiyacı olan onlarmış gibi ve bu atak görüntülerinin meyvesini 71. dakikada kornerden gelen ortaya yükselen Kaptan Marquez'in kafa golü ile topladı. Meksika 1-0 öne geçti.
Ve o andan sonra Meksika'yı durdurabilene aşk olsun. Guardado 74.üncü dakikada ceza sahası içinde vurduğu şut ile takımını 2-0 öne geçirdi.
81'de Hernandez'in golü ile Meksika artık liderliğe oynamaya başladı. Zira gol averajını eşitlemiş oluyorlardı. Ancak Brezilya'nın attığı dördüncü golden sonra liderlik tekrar Brezilya'nın eline geçmiş oldu. Bir de üstüne 87. dakikada Hırvatların golü gelince Meksika'nın ikinciliği kesinleşmiş oldu.
89.uncu dakikada Rebiç'in yaptığı hiçbir etik değere sığmayan hareket sonrası kırmızı kartla oyun dışında kalması aslında maçın bittiği nokta oldu. Dört dakikalık uzatmalarda da gol olmayınca maç 3-1 sona erdi ve bu skorla ikinci turda Meksika, Hollanda'nın, Brezilya ise Şili'nin rakibi oldu.
Hırvatların etkisiz oyunu şüphesiz destekçilerini şaşırttı ve üzdü. Meksika ise beklenenden daha etkili oynadı ve kalesinde bolca tehlike görse de bu tehlikeler olgunlaşmadan söndüğü için maçı rahat kazandı.
Sevgi ve Saygılarımla,
Umut Dülger
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder